İHRACATÇI FİRMALARA REKABET DESTEĞİ UİB'DEN…

31 MAYIS 2012


- UİB, JAPON PAZARININ AYRINTILARINI ÜYELERİYLE PAYLAŞTI

BURSA - Türk üreticisinin ihracat hacmini genişletmesi ve küresel rekabetin getirdiği bilgi donanıma sahip olabilmesi için çalışmalarını sürdüren Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), üyelerinin yeni bölgelere açılma politikalarına destek olmaya devam ediyor. UİB son olarak 2011'deki deprem ve tsunami felaketinden sonra ekonomide Çin tarafından geçilerek üçüncü sıraya gerileyen Japonya pazarını mercek altına aldı.

UİB'de gerçekleştirilen ‘Japonya Ülke Bilgilendirme' seminerinde Türkiye ile Japonya arasındaki ticari ilişkiler, iki ülke arasındaki ihracat ve ithalat verileri ile yatırım olanakları masaya yatırıldı.

Seminerin açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Bitirim, Japonya'da sözün senet sayıldığını belirterek, Japonların iş hayatında dikkat ettikleri 3 önemli hususu; samimiyet, uyumluluk ve güvenirlilik olarak tanımladı. Japonya'da iş yaparken dikkat edilecek noktaları; grup oryantasyonu, hiyerarşi, saygı, görüşme ve selamlaşma, ilişki inşa etme, iletişim ve toplantı olarak sıralayan Bitirim, "Japonya'da ticari, sosyal ve kültürel herhangi bir iş için sabırlı olmak lazım. Bir ticari ilişki ya da alım satım inşası uzun zaman sürebilir. Ancak getirileri ve yapacağınız ticaret uzun yıllar devam eder. Japonya'da iş yapmak için iş kültürü, iş görgü kuralları, görüşme ve toplantı protokolü gibi alanlarda anlayarak hazırlanılması gerekir” dedi.

Japon firmalarının Türkiye'ye ilgisi artıyor

Japonya'nın dünyanın her yerinden ithalat yaptığını ve özellikle 2011'deki deprem ve tsunami felaketinin ardından nükleer enerjiye alternatif olarak mineral ve madeni yakıtlar bazında ithalatını yoğunlaştırdığını kaydeden Japonya Büyükelçiliği'nden Ekonomi Bölümü Müsteşarı Shinji Hirai, ilk kez bu dönemde dış ticaret açığı verdiklerini söyledi. Türkiye ile Japonya arasındaki ticaret hacmini gelecekte daha da artırılmasını çok önemsediklerini aktaran Hirai, "Japon firmalarının Türkiye'ye ilgisi her geçen gün artarken, pazar inceleme ve araştırmaları da sıklaşıyor. Türkiye'nin son dönemdeki başarılı grafiği bunun en büyük nedeni. Türkler iddialı ve aktif insanlar ve Ortadoğu ile Afrika pazarında çok başarılılar” diye konuştu.

Tüketiciler gıda güvenliği ve kalite standartlarına çok önem veriyor

Japon pazarının karakteristik yapısı hakkında bilgiler veren Hirai, tüketimde satınalma güvenliği ve iç huzurun, fiyattan önce geldiğini ifade etti. Nüfusun yüzde 60'ının ürünün nerede üretildiğine dikkat etmediklerini açıklayan Hirai, tüketicilerin gıda güvenliği ve kalite standartlarına çok önem verdiklerini aktardı.

Hirai son olarak firma temsilcilerine, "Trendler tüketici ihtiyaçlarını karşılamayan ürünlerin kabul görmeyeceğini gösteriyor. Japon pazarına girişte piyasa araştırması, tüketicilerin ihtiyaçları mutlak suretle göz önüne alınmalı” ifadelerini kullandı.

Japonya'ya ihracatta öne çıkanlar…

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Japonya Ülke Masası'ndan Gülay Babadoğan da, pazar araştırmasında ürünün özellikleri, hedef pazardaki tüketimi, üretim, ihracat ve ithalat oranları ve dağıtım kanallarının önemine işaret etti. 2011 deprem ve tsunami felaketinden sonra ekonomide Çin tarafından geçilerek üçüncü sıraya gerileyen Japonya'nın büyümesinde gerileme yaşansa da, toparlamanın hızla sürdüğünü kaydeden Babadoğan, mineral yağlar, kimyasal ürünler ve gıda ürünlerinin Japonya'nın ithalatında öne çıktığı bilgisini verdi.

Gülay Babadoğan şöyle devam etti;

"Türkiye ile Japonya arasındaki ticaretin yıllar itibariyle sürekli olarak Türkiye aleyhine açık vermeye devam ettiği göze çarpıyor. Ancak özellikle 2007 ve 2008 yılları dikkate alındığında ithalat ve ihracatın arttığı ve toplam ticaret hacminin 2011 yılı sonu itibariyle 4.5 milyar dolara ulaştığı görülüyor”.


İlgili Fotoğraflar